Türkiye'nin Hollanda'ya 6-1 yenildiği maç sonrası A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Şenol Güneş, "Başarısızlığın sorumlusu benim" dedi. "Düzen ve şeytanlık karışmış" diyen Güneş, "Düzen artık şeytani olmuş. Bu sonuçları alarak şeytani düzeni bozabilirdim ama bozamadım" ifadelerini kullandı. "Ben yalvararak gelmedim" diyen Güneş, "Ben sevinerek geldim ama bana yalvardıklarını düşünüyorum" diye konuştu.

"Bizim için kötü bir gece oldu" diyerek sözlerine başlayan Şenol Güneş, "Hem skor hem oyun açısından. Daha birinci dakika çıkarken, onu düşünürken ilk golü yedik. İstediğimiz oyunu oynayamadık. Rakibin baskısı vardı. Bu maçın farklı bir skordan sonra şunu yapsaydık demem doğru olmaz. Seçimlerimiz yanlış oldu, benim için söylüyorum. Oyuncular ellerinden gelen gayreti gösterdiler. Oyuncularımızın daha büyük başarı yapma şansları vardı. Yetenek ve karakterleri güçlü. Her bakımdan örnek oyuncular. Oyun olarak geriye gittik. Bugün 15-16 puan yapmamız gerekirken şu an 11 puandayız. Bu rakibi avantajlı yaptı" dedi.

"Başından beri hep söylediğimiz bir hayalimiz vardı" diyen Güneş şöyle devam etti,

"Dünya Kupası'na gitme şansımız hala var. Birincilik şansı Hollanda'ya geçti, ikincilik şansısmız var. Büyük bir umut vardı. İnsanlar hayaller için yaşar. Bizim hayallerimiz, mutluluğu herkes ile paylaşmaktı. Saha içerisinde kimseyi suçlamak için değil şahsımla ilgili yapılanları saygıyla karşılıyorum. Başarısızlıkla ilgili her şey söylenebilir ama bunun sorumlusu benim. Sapla samanı karıştırıp ortalığı toz dumana katmaya gerek yok. Bu oyuncular iyi işler yaptı. Başarılı olup başarısızlığı unutturamadık. Bugün şahsımla ilgili eleştirileri normal karşılıyorum. Sonuçta bir müsabakayı kaybettik. Beni seven de sevmeyen de üzülüyor. Eğer Türkiye'yi sevmişse üzülmüştür. Bu oyunculara dokunup onları yaralayanlar yanlış yaparlar. Yönetimin suçu yok. Seçimleri yapan benim. Sorumlusu da benim."

"Şeytani düzeni bozamadım"
Bu maçın mazeretinin olamayacağını vurgulayan Şenol Güneş, "Sorumlusu benim. Oyuncular görev adamıdır. Görev verdiğinizde aslanlar gibi görevini yapar. Üzgünüm. Bu işe başlarken, herkesin isteğiyle geldim ama bir senedir ekonomiyle başlayan düzen ve şeytanlığın karıştığı bir düzen oluştu. Düzen ve şeytanlık karışmış. Düzen artık şeytani olmuş. Bu sonuçları alarak şeytani düzeni bozabilirdim ama bozamadım" ifadelerini kullandı.

Durum değerlendirmesini her zaman yaptığını belirten Şenol Güneş, "Başarısızlık neyse onu da söylerim. Doğru olan şeylerin bozulmasından yana değilim. Oyuncular da kendilerine sahip çıksınlar. Başarılı olmalarını istiyorum. İyi sonuçlar aldığımızda da aynı şeyi söylüyorum. Hiçbir oyuncunun yukarıyla beklentisi olmasın. Sorumluluktan kaçmam. Doğru olan şeyler bozulmamalı, şahsımla alakalı değil. Oyunculara da 'İşlerine sahip çıkın' dedim. Benim, onları korumaya ihtiyacım var, onların beni değil. Ben, ülkem ve takım için en doğru olanı yapabileceğimi biliyorum." açıklamasını yaptı.

Maç sonrası düzenlenen basın toplantısında ise Şenol Güneş, "Kararı zaten saha içerisinde aldık, seçim olarak yanlış yaptık. Bundan sonraki alacağım karar, şu anda alacağım karar değil. Zaten karar alırsam size açıklarım" diye konuştu.

"Ne yapacağımla ilgili konuşurum ama o kültürü anlatmaya çalışıyorum" diyen Güneş şöyle devam etti:

"Sahaya çıktığımda istifa diye bağırılıyorsa, bunların Türk futboluna bir şey kazandırmayacağı ortada. Sahaya çıkan yönetici değil. Bir sene öncesinden itibaren ne maaş alıyorum, veya almıyorum konuşuluyor. Orada bir düzen var. Bu maçın kaybını söylemiyorum. Yarın öbür gün birisi gelir ona da aynı şeyler yapılabilir.

Alırken yalvarıyorsun aldıktan sonra eleştiriyorsun. Bu doğru değil. Sahaya çıkan oyuncu sorumluluktan kaçmaya gelir  duruma geliyorsa o zaman baskıyı kendimiz oluşturuyoruz. Onu birini suçlamak için söylemedim ama onu hissediyorum. İki maç kazandık mükemmel olduk. Bir maç kazandık eleştirildik. Bir hoca da gelse yönetim de gelse bu kültürün doğru olmadığını söylüyorum. Bu maçı kazansak da bu kültür doğru değil. Başkan oynamıyor, teknik adam benim. Türkiye'deki en iyi oyuncuları almaya çalışıyorum.

Şu andaki tablodan mutlu değilim, huzursuzum. Kahredici bir sonuç. İnsan hayalleri için yaşar. Dünya Kupası'na da katılmayı isteyen bir kişiyim. Bu kadroya inanıyorum. Ben başaramadığımı düşünmüyorum. Yok etmek baskı altına almak doğru değil. Bazı söylemlerim başka yere kayıyor. Bu kadronun iyi oynayıp kazanma şansının iyi olabileceğini düşünüyorum. Bir senedir neden maaşlar anlatıldı, baskı oluşturuldu bilmiyorum.

Başarısız oldum, onları güldürdüm, o da benim hatam. Bana olsun ama ben gittiğimde gelen birine de olmasın. Bana gelirken yalvaranlar, başta iyi gidiyorken eleştiri geliyorsa bu  doğru değil. Bir düşünce devrimi olmasını isterim. Ben yalvararak gelmedim. Ben sevinerek geldim ama bana yalvardıklarını düşünüyorum."

"Benden nefret edebilirsiniz ama neden maaşım konuşuluyor?
"Oyuncularla aranızda bir sorun var mı?" sorusuna ise Güneş, "Sorumluluk almaktan kaçınıyor demedim. Sahada oynadığımız oyunun kaşılığı değil. Baskı var. Oyuncu sahaya çıktığında 15 puanla buraya başka güvenle gelir. Sorumluluk zaten benim. Oradaki yanlış anlaşılmasın. Bir oyuncuyu sağ bek, sol bek veya santrfora yoruyorum. Onun bir görevi var. Eksik yaptığında değiştiririz" yanıtını verdi.

Maç sonrası yayıncı kuruluşa yaptığı, "Düzen ve şeytanlık karışmış" sözlerini açması istenen Güneş, "Şeytani düzen metafor değil. Bir sene önceden bazı şeyleri oluşturup ondan sonra sonuçla bunu desteklemeke doğru değil. Ben kaybettim, maaşımın geldiğimden bu yana konu olmasını anlamış değilim. Bu tip düşünceler oluyor. Benden nefret edebilirsiniz ama neden maaşım konuşuluyor? Bunun kampanyasını yapıp sonra yokmuş gibi davranıyorlar. Dışarıda, içimizde... Bunu bana değil başka birisine de yapmasınlar. Bu oyuncuya da size de olur yarın. O iş ters döner. Bizim gidişimizle birlikte düzelsin. Bizler ebedi burada değiliz." sözleriyle açıklamalarını tamamladı.