İzmir eskortlar Adana eskortlar Bursa eskortlar Antalya eskortlar Kocaeli eskortlar Mersin eskortlar Bakırköy eskortlar Şişli eskortlar Mecidiyeköy eskortlar Taksim eskortlar Beşiktaş eskortlar Halkalı eskortlar Şirinevler eskortlar Beylikdüzü eskortlar Bahçeşehir eskortlar Avcılar eskortlar Avrupa yakası eskortlar Ataşehir eskortlar Kadıköy eskortlar Ümraniye eskortlar Maltepe eskortlar Kartal eskortlar Pendik eskortlar Tuzla eskortlar Anadolu yakası eskortlar
Burdur Evden Eve Nakliyat Ağlasun Evden Eve Nakliyat Altınyayla Evden Eve Nakliyat Çavdir Evden Eve Nakliyat Çeltikçi Evden Eve Nakliyat Gölhisar Evden Eve Nakliyat Karamanlı Evden Eve Nakliyat Kemer Evden Eve Nakliyat Tefenni Evden Eve Nakliyat Yeşilova Evden Eve Nakliyat
Tweet | Tarih: 01-02-2021 08:56 |
Fatih Altaylı’nın, “En güçlü zamanında biz bu manşetleri attık” dediği ve Habertürk Gazetesi’nin 20 Mart 2009 tarihinde yayınlanan “F Tipi’ astsubayın fişleme itirafları” başlıklı manşet haberin aynı gün sabahın erken saatlerinde internet sitesinden silindiği, dönemin Habertürk İcra Kurulu Başkanının imzasıyla ‘özür’ yayımlandığı ortaya çıktı.
HÜRTAŞ: "İCRA KURULU BAŞKANI'NIN İMZASIYLA 'ÖZÜR' YAYIMLANDI. HABER DOĞRUYDU, YAYINLADIĞIMIZ İÇİN ÖZÜR DİLİYORDUK!"
"F Tipi' astsubayın fişleme itirafları" başlıklı manşet haberinde imzası olan Habertürk Gazetesi muhabiri Sibel Hürtaş, bir internet sitesinde köşe yazısı yazdı.
Hürtaş, "Haber, Habertürk Gazetesi'nde manşetti, ama sabahın erken saatlerinde internet sitesinden silindi. Daha sonra o haberin yerine, dönemin Habertürk İcra Kurulu Başkanının imzasıyla 'özür' yayımlandı. Haber doğruydu, yayınladığımız için özür diliyorduk!" dedi.
"O MANŞETİN ARDINDAN ZAMAN GAZETESİ'NİN ANKARA BÜROSUNDA GÖREV YAPAN ERDAL ŞEN HABERTÜRK GAZETESİ'NE HABER MÜDÜRÜ OLARAK ATANDI"
Sibel Hürtaş; Habertürk Gazetesi Ankara Bürosu'nda muhabir olarak çalıştığını, söz konusu manşetin ardından Zaman Gazetesi'nin Ankara Bürosu'nda görev yapan AK Parti muhabiri Erdal Şen'in Habertürk Gazetesi'ne Haber Müdürü olarak atandığını belirterek, "Erdal Şen'in Zaman ve benzeri gazetelerdeki ekipleri de peyderpey bu büroya getirildi" ifadelerini kullandı.
"HABERDE İMZASI OLAN BEN, HABERİ OKUYAN HABER MÜDÜRLERİ, YARDIMCILARI DA İŞLERİNDEN ATILDI VE ÇEŞİTLİ MOBBİNG SİSTEMLERİYLE İŞLERİNDEN EDİLDİ"
Sibel Hürtaş; Erdal Şen'in en önemli özelliğinin FETÖ'nün 'Hava Kuvvetleri imamı' olan Adil Öksüz'ün bacanağı olduğunu hatırlatarak, "Böylece Hava Kuvvetleri'nde ortaya çıkan FETÖ skandalını yazan Habertürk'ün başına, Hava Kuvvetleri'nin imamı Adil Öksüz'ün bacanağı getirilmiş oldu! Haberde imzası olan ben, haberi okuyan haber müdürleri, yardımcıları da aynı süreçte, teker teker ya işlerinden atıldı ya da çeşitli mobbing sistemleriyle işlerinden edildi" diye konuştu.
"O MANŞETİ YAZAN MUHABİRLERİ NEDEN İŞTEN ATTINIZ"
Sibel Hürtaş, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Habertürk Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı'nın, 'FETÖ'nün TSK'ye sızmasını ilk haber yapan medya organı biziz' diye bir röportaj verdiğini hatırlattı. Hürtaş, "(Fatih Altaylı) Bunları söylerken, Habertürk Gazetesi Ankara Bürosu'nun kurulduğu günden bu yana çalışan muhabir ve haber müdürlerinin teker teker işten atılmasına neden olan ve internet sitesinden haberi apar topar sildikleri 'F Tipi Astsubayın Fişleme İfadeleri' manşeti vardı… O zaman kendisine kişisel olarak, 'O manşeti yazan muhabirleri neden işten attınız' sorusuna ise yanıt vermedi! İnanılmaz bir algı çalışması değil mi?" diye sordu.
İŞTE O YAZI
Sibel Hürtaş'ın 7 Şubat 2020 tarihli köşe yazısı şöyle:
"Alelade, (Kayseri'deki) küçük bir flaş bellekten bahsediyorum. Ama tanımının böyle basit olduğuna bakmayın, 11 yıl önce Kayseri'de bulunan ve dökümlerini gözlerimle gördüğüm o flash bellek, bana göre Türkiye'nin yakın siyasi tarihindeki en önemli kırılmanın sembolüdür."
"Nasıl mı? Bahsi geçen flash bellek, 2009 yılının Mart ayında Kayseri Hava Meydan Komutanlığı'nda bir astsubayın üzerinde bulundu."
"Olay üzerine Hava Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Savcılığı hemen bir soruşturma başlattı. Dönemin Askeri Savcısı Ahmet Zeki Üçok, Kayseri'ye gitti. Ortada, asker ve sivillerden oluşan gizli bir yapılanma olduğu öne sürülüyordu."
"Üç asker hakkında soruşturma başlatıldı ama adı geçen 5 sivil kişiye ulaşılamadı. Soruşturmayı yürüten Savcı Üçok, asker kişilerden Astsubay Ali Balta'nın ifadesini aldı. Balta, ifadesinde, Işık evlerinde yetiştiğini, Askeriye'ye girdikten sonra "ev abilerinin" kendisini sürekli yönlendirdiğini söylüyordu. Üzerinde bulunan flash diskte de fişlemeler ve sahte emirler yer alıyordu."
"Astsubay Ali Balta, ifadesinde, sözünü ettiği "abilerin" Askeriye'dekileri tek tek fişlediğini söylüyordu. Aleviler'e ilişkin bir liste vardı örneğin. Listeler exel dosyasında tutuluyordu ve her birinin ismi vardı. Mesela "kelebek" isimli dosyada eşcinseller, başka bir dosyada şans oyunu oynayan askerler tek tek fişlenmişti."
"Flash bellekte yer alanlar bununla sınırlı değildi. Ali Balta, "abiler"in flash disk içinde bazı belgeler getirdiğini, kendisinin de Askeriye'nin özel yazılım sistemine bu belgeleri sokarak bazı sahte emirleri dolaşıma yaydığını belirtiyordu. Böylece dönemin Kayseri Hava Komutanı Rıdvan Ulugüler adına sahte emirler yayınlıyorlardı. Bu emirler, Ulugüler'in askerleri bazı mekânlara gitmesini yasakladığı ve benzeri yönündeydi."
"Bu flash bellek ile birlikte ortaya çıkan ifadeler, FETÖ'nün TSK'ye sızma girişimlerinin en önemli somut deliliydi."
"Ben bu sırada Habertürk Gazetesi Ankara Bürosunda yargı muhabirliği yapıyordum.