İzmir eskortlar Adana eskortlar Bursa eskortlar Antalya eskortlar Kocaeli eskortlar Mersin eskortlar Bakırköy eskortlar Şişli eskortlar Mecidiyeköy eskortlar Taksim eskortlar Beşiktaş eskortlar Halkalı eskortlar Şirinevler eskortlar Beylikdüzü eskortlar Bahçeşehir eskortlar Avcılar eskortlar Avrupa yakası eskortlar Ataşehir eskortlar Kadıköy eskortlar Ümraniye eskortlar Maltepe eskortlar Kartal eskortlar Pendik eskortlar Tuzla eskortlar Anadolu yakası eskortlar
Burdur Evden Eve Nakliyat Ağlasun Evden Eve Nakliyat Altınyayla Evden Eve Nakliyat Çavdir Evden Eve Nakliyat Çeltikçi Evden Eve Nakliyat Gölhisar Evden Eve Nakliyat Karamanlı Evden Eve Nakliyat Kemer Evden Eve Nakliyat Tefenni Evden Eve Nakliyat Yeşilova Evden Eve Nakliyat
Tweet | Tarih: 06-05-2021 10:53 |
Amerikan Kardiyoloji Koleji adlı tıp derneğinin bilimsel oturumunda sunulan bir çalışmada, geceleri 6-7 saat süresince uyuyan bireylerin, daha az veya daha fazla uyuyanlarla karşılaştırıldığında kalp krizi veya felç geçirme risklerinin en düşük seviyede olduğu tespit edildi.
ABD'de yürütülen Ulusal Sağlık ve Beslenme İnceleme Anketi'ne 2005-2010 yılları arasında katılan 14 bin 79 orta yaşlı kişinin bilgilerini analiz eden araştırmacılar, katılımcıları gece uykularının süresine göre üç kategoriye ayırdı.
Daha sonra katılımcıların damar tıkanıklığı ile ilgili kalp rahatsızlığı risklerini inceleyen araştırmacılar, çalışma sonucunda uyku süresi ile kalp sağlığı arasında önemli bir bağlantı olduğunu belirledi.
Uykunun kalp rahatsızlığını tetikleyen etkenler dikkate alındığında genelde göz ardı edildiğini belirten araştırma ekibinin lideri Henry Ford Hastanesi doktoru Kartik Gupta, çalışma sonucunda 6 saatten az veya 7 saatten fazla uyuyan katılımcıların, kalp rahatsızlığıyla ilgili nedenlerden ölüm riskinin daha fazla olduğunu kaydetti.
Gupta ayrıca sadece uykunun miktarının değil, uykunun kalitesinin ve derinliğinin de önemli olduğunun altını çizdi.
Araştırmacılar ayrıca, yaş ve genetik özellikler gibi kalp rahatsızlığına doğrudan etki eden ve değiştirilemez durumlar ile karşılaştırıldığında, beslenme alışkanlığı ve bağımlılık yapan madde kullanımı gibi uyku düzeninin de bireylerin kontrolünde olduğuna dikkati çekti.