İzmir eskortlar Adana eskortlar Bursa eskortlar Antalya eskortlar Kocaeli eskortlar Mersin eskortlar Bakırköy eskortlar Şişli eskortlar Mecidiyeköy eskortlar Taksim eskortlar Beşiktaş eskortlar Halkalı eskortlar Şirinevler eskortlar Beylikdüzü eskortlar Bahçeşehir eskortlar Avcılar eskortlar Avrupa yakası eskortlar Ataşehir eskortlar Kadıköy eskortlar Ümraniye eskortlar Maltepe eskortlar Kartal eskortlar Pendik eskortlar Tuzla eskortlar Anadolu yakası eskortlar
Burdur Evden Eve Nakliyat Ağlasun Evden Eve Nakliyat Altınyayla Evden Eve Nakliyat Çavdir Evden Eve Nakliyat Çeltikçi Evden Eve Nakliyat Gölhisar Evden Eve Nakliyat Karamanlı Evden Eve Nakliyat Kemer Evden Eve Nakliyat Tefenni Evden Eve Nakliyat Yeşilova Evden Eve Nakliyat
Tweet | Tarih: 20-07-2020 11:31 |
Son dönemdeki skandal çıkışlarıyla gündem olan Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Cumhuriyet gazetesine verdiği röportajda yine AK Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef alan açıklamalarda bulundu.
Cumhuriyet’in FETÖ’nün siyasi ayağıyla ilgili sorusuna ise Davutoğlu “FETÖ ile organik bağı olduğu istihbari ya da hukuki olarak tescil edilmiş siyasetçiler FETÖ’nün siyasi ayaklarıdır. Bazıları özellikle bu ayakları sürdürdüler. Mesela Hakan Şükür, milletvekiliydi. Şimdi bunlar siyasi ayaktı. Başka milletvekilleri de vardı. Görevli olarak gelmişlerdi.” Dedi.
İşte Davutoğlu’un o sözleri;
Yıllardır ‘FETÖ’nün siyasi ayağı’ konusunda herkes birbirini suçluyor. Size sorsam? Siyasi ayak araştırılacaksa ta 70’li yıllara kadar gitmek gerekir. İlk defa size söyleyeceğim. Siyasi ayak şudur: FETÖ yapısı içinde biri vardır. Ve siyasete birini gönderir, “Oraya git, benim adıma orayı ele geçir” der. Bu organize bir siyasi ayaktır. İkincisi ise FETÖ ya da başka yapıların; gidin şu siyasilerle ilişki kurun, siyasete etki yapın denilerek ilişki kurmaktır. Birincisi açık ve net olarak suçtur. İkincisi ise suç ortaya çıktıktan sonra devam ediyorsa suçtur.
- Örnek verseniz?
FETÖ ile organik bağı olduğu istihbari ya da hukuki olarak tescil edilmiş siyasetçiler FETÖ’nün siyasi ayaklarıdır. Bazıları özellikle bu ayakları sürdürdüler. Mesela Hakan Şükür, milletvekiliydi. Şimdi bunlar siyasi ayaktı. Başka milletvekilleri de vardı. Görevli olarak gelmişlerdi. Diğerleri suç unsuru çıktıktan, 17-25 Aralık’tan sonra hâlâ bu ilişkiyi sürdürmüşse siyasi ayak niteliği taşırlar.- Siz de 17-25’i milat olarak düşünüyorsunuz...Benim miladım, MİT’e karşı yapılan operasyon, 7 Şubat 2012. Ondan sonra müsteşarıma dış işleri bakanlığında “Bunların ayaklarını keseceksiniz” talimatı verdim.- Türkiye’de yazarlar, araştırmacılar, gazeteciler yıllarca bu örgütün içini, dışını yazdı. Bedeller ödedi. İş siyasetçiye gelince ‘Kandırıldık’ deyip kurtulmak, hiçbir bedel ödememek mümkün mü? “Kandırıldık” diyene halkın siyasi bedel ödetmesi onu iktidardan almasıdır. Ben zihni olarak da her zaman onlarla farklılık içinde oldum. Onların etkin olmasına hep olumsuz baktım. Bakan olduğumda da koruma amirimi tek bir kriterle yanıma aldım, hala yanımdadır, “FETÖ’den olmasın” dedim.