Hristiyan Demokratik Birlik Partisi'nin (CDU), düzensiz göçü düzenleme çağrısı içeren önergesinin, Almanya için Alternatif'in (AfD) desteğiyle Federal Meclis'ten geçmesi ülkenin bir numaralı gündemi oldu. Önergenin mimarı CDU Başkanı Friedrich Merz'e Sosyal Demokrat Parti (SPD) ile Yeşiller'in yanı sıra kendi partisinden de eleştiriler geldi, AfD ile dolaylı işbirliğine karşı çok sayıda kentte protestolar yapılıyor. Dün de Federal Meclis'te AfD'yi yasaklama önergesi görüşüldü, önergeyi sunanlar AfD'nin demokrasi karşıtı bir parti olduğunu, dolayısıyla yasaklanması gerektiğini tekrarladı.

CDU'LU WANDERWİTZ: AfD İNSAN DÜŞMANI, DEMOKRASİ DÜŞMANI BİR PARTİ

Farklı partilerden 120 dolayında federal milletvekilinin hazırladığı önergenin girişimcilerinden CDU'lu Marco Wanderwitz, AfD'nin anayasa, demokrasi ve insan düşmanı bir parti olduğunu söyleyerek partiyi yasaklamak için yeterli kanıtların olduğunu belirtti. Wanderwitz, "En azından birkaç yıl içinde bu partiden kurtulmak için Anayasa Mahkemesi'ne kapıyı açmak tarihi sorumluluğumuz" görüşünü ifade etti.

Girişimin öncülerinden SPD'li Carmen Wegge de AfD'nin anayasa karşıtı olduğuna kesin olarak inandığını, partinin amacının özgürlükçü demokratik temel düzeni ortadan kaldırmak olduğunu söyledi. Partinin bunu sadece kini ve insan anlayışıyla değil, davranışlarıyla da gösterdiğini ifade eden Wegge, "Bir partinin seçmen pusulasında yer alması, onun demokratik hedeflerini olduğunu göstermez." diye konuştu.

Yeşiller'in eski başkanı Ricarda Lang, yasaklama girişimine destek verdi, "Keskin bir kılıç, belki son adım. Kendime soruyorum: Adım atmak için bu partinin radikalleşmesini daha ne kadar bekleyeceğiz?" dedi.

FDP MECLİS GRUBU BAŞKAN YARDIMCISI KARŞI GÖRÜŞ BİLDİRDİ

Hür Demokrat Parti (FDP) Federal Meclis Grubu Başkan Yardımcısı Kostantin Kuhle ise yasaklama önergesine karşı görüş bildirdi. Kuhle, son yıllarda liberal demokrasiye karşı tavır alanların sayısının arttığını, AfD'nin yasaklanmasıyla bu sayının daha da artabileceğini ifade etti. AfD milletvekilli Peter Boehringer de "12 milyon insanın demokratik seçim hakkı ellerinden alınacak." sözleriyle yasaklama önergesine karşı görüş bildirdi.

Konuşmaların ardından yasaklama önergesi komisyonlara gönderildi. Önergenin 23 Şubat'taki seçimden önce oylanması beklenmiyor. Girişimciler, yeterli çoğunluğu sağladıktan sonra önergeyi oylamaya sunmayı planlıyor. Önergenin yeterli çoğunluğu bulması halinde Federal Meclis'in yasaklama talebiyle Anayasa  Mahkemesi'ne başvurması gerekiyor. Parti yasaklamak için sadece Federal Meclis, Eyalet Temsilciler Meclisi ve Federal Hükümet Anayasa Mahkemesi'ne başvurabiliyor.

CDU'NUN AFD İLE DOLAYLI İŞBİRLİĞİNE KARŞI PROTESTOLAR SÜRÜYOR

Öte yandan CDU'nun düzensiz göçü önleme çağrısı içeren önergesinin, AfD'nin oylarıyla Federal Meclis'ten geçirmesine karşı tepkiler ve protestolar da sürüyor. Özellikle önergenin mimarı CDU Başkanı Friedrich Merz'e yoğun eleştiriler geliyor. SPD, Yeşiller ve sivil toplum kuruluşlarının yanı sıra kendi partisinden de Merz'e tepkiler var.

Ülkenin çok sayıda kentinde on binlerce kişi sokağa çıkarak CDU'nun AfD ile dolaylı işbirliğini protesto etti. Tageschau'nun haberine göre, başkent Berlin'de göstericiler CDU'nun parti merkezi önünde toplanarak tepkilerini ifade etti. CDU, tedbir olarak gösteri öncesi çalışanlarından parti merkezinden ayrılmalarını istedi. İlk protesto gösterileri Berlin'in yanı sıra Münih, Freiburg, Hannover, Düsseldorf, Leipzig ile Frankfurt kentlerinde yapıldı. Münih'te Bavyera Eyaleti'nin Hıristiyan Sosyal Birlik Partili (CSU) Başbakanı Markus Söder'in bürosu önünden toplanan göstericiler, "Utanın, utanın" sloganı attı. Gösterilerin bugün ve hafta sonu da sürmesi bekleniyor.

MERZ'E KENDİ PARTİSİNDEN DE ELEŞTİRİLER VAR

Ülkenin tanınmış gazetecilerinden CDU üyesi Yahudi Michel Friedman, parti üyeliğinden istifa ettiğini açıkladı. Kamu yayın kuruluşu Hessenschau'ya konuşan Friedman, CDU'nun AfD ile dolaylı işbirliğini, "demokrasi için felaket bir kilometre taşı" olarak niteledi. Merz'in girişimini 'iktidar kazanma oyunu' olarak değerlendiren Friedman, "'Biz onların oyunu istemedik' gerekçesini artık duymak istemiyorum." dedi.

Berlin ve Schleswig Holstein eyaletlerinin CDU'lu başbakanları Kai Wegner ile Daniel Günther de AfD'li dolaylı işbirliğine tepki gösterdi. Her iki eyalet başbakanı da Eyalet Temsilciler Meclisi'nde AfD'nin desteğiyle geçen bir yasa tasarısına destek vermeyeceklerini bildirdi.

Öte yandan, Holokost'tan kurtulanlardan 99 yaşındaki Albert Weinberg, Federal Liyakat Nişanı'nı geri vereceğini açıkladı. Stern dergisine konuşan Weinberg, "Şok oldum, hayal kırıklığına uğradım. Gençlik yıllarım gözlerimin önüne geldi, inanamıyorum." dedi. Çok sayıda sanatçı ve yazar da bir açıklama ile CDU'yu protesto etti.

CDU'LU SERAP GÜLER DE EVET OYU VERDİ

CDU'nun Türk kökenli federal milletvekili Serap Güler de Merz'in önergesine evet oyu verdi, bu yüzden de sosyal medyada eleştiri yağmuruna tutuldu. Bir video ile kararını savunan Güler, Facebook sayfasında, "Doğru bulmayabilir, eleştirebilirsiniz, ancak ihanet suçlaması, hakaretler kabul edilemez. Biz de sadece düşüncelerimizi meclise getirdik." yazdı.

Bugün de Merz'in yasa teklifi Federal Meclis'te görüşülecek, büyük bir olasılıkla yine AfD'nin oylarıyla kabul edilecek. Yeşiller'in başbakan adayı ve Federal Ekonomi Bakanı Robert Habeck, Merz'ten önergesini geri çekmesini istedi. CDU ise SPD ve Yeşiller'den destek istedi.

Önergenin kabul edilmesi halinde yasalaşması uzun ve zor bir süreç olacak. Önergenin öncelikle Eyalet Temsilciler Meclisi'nde oylanması gerekiyor. Burada tasarının çoğunluk bulması pek olası değil. Ayrıca seçim sonrası CDU'nun olası koalisyon ortağının ya da ortaklarının tutumu da önergenin yasalaşmasında belirleyici olacak.